1 Sene Boyunca Alışverişsiz, Sıfır Atık, Minimalist, Sağlıklı ve Borçsuz Yaşayacağım

Wufh, ne uzun başlık oldu. Evet yanlış okumadınız, 1 sene boyunca aynı başlıktaki gibi yaşayacağım. Peki nasıl mı? Onu da anlatırım, ama önce bu kararı verecek noktaya nasıl geldim, onu anlatayım… Ama bilginiz olsun, biraz uzun bir yazı geliyor…

Bir kısmınızın bildiği gibi yaklaşık 2 senedir minimalizmle ciddi düşünüyorum. Ancak minimalizm sadece eşyalarda azalmayla olmuyor ne yazık ki. Zihnen rahatlama için elbette “sorumluluk yaratan” eşya yığınlarından kurtulmak çok önemli. Ama elinizdeki az eşyayla da zihnen çok yorulabilirsiniz. Bunun için ise eşya olmayan, daha doğrusu doğru eşya olmayan, hatta belki de somut olmayan sorumluluklarınızdan da kurtulmanız gerekir.

Ara not olarak doğayı çok seven, hatta tatillerini çadır-karavan kampı yaparak geçiren bir ailenin doğa aşığı, en sevdiği renk yeşil olan bir evladı olarak yetiştiğimi belirtmeliyim.

Bildiğiniz gibi ben bir şehir plancısıyım. Meslek eğitimimi alırken doğanın, kaynakların, dünyanın korunmasıyla birlikte tüm bunların kamu yararı ve eşitlik ilkesi içinde insanların kullanımına sunulması ve sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda planlanmasını öğrendim. Ancak mekansal plan yapmadan önce hatırlamam gereken önemli bir öğüt vardı hocalarımızdan: ÖNCE KENDİ HAYATINIZI PLANLAMALISINIZ. Ben bunu hep yapılacak işler ya da gelecek planları olarak düşünürdüm. Yakın zamanda farkettim ki hayatımı her anlamla planlamam gerekir. Müdahale edebildiğim faktörler üzerinden istediğin hayata yönelik değişiklikler yapabilirim. Bu da benim için mesleki anlamda bir stratejik plan yapmaktan geçiyordu; maddi ve manevi bir stratejik plan.

2019 Şubat-mart ayları benim ekonomik anlamda gözümün açıldığı aylara denk geldi. Ailemden aldığım desteği, nereye ne harcadığımı, çok sevgili bankalara ne borçlarım olduğunu yani nasıl battığımı görmemi sağlayan bir aydınlanma. Mart ayının ilk yarısı bu bataktan nasıl çıkarım hesabı yapmakla geçti. İkinci yarısı ise hep istediğim sıfır atık malzemelerini toplamakla…

Bir dakika, burada bir soluklanalım. Nasıl oldu bu sıfır atığa ani geçiş kararım? Aslında bu ani bir geçiş değildi. Ben uzun süredir yukarıda değindiğim doğa aşığı evlat olarak zaten atık azaltımıyla ilgileniyordum. Anneme sebzeler için ince fileler diktirip, bez çanta koleksiyonumu alışveriş çantası amaçlı kullanıyordum. Geri dönüşümleri ayırıyor, daha az paketli ürün kullanıyordum. Hatta tek kullanımlık plastik kullanmamak için yemeğim suyum hep çantamda gezerdi. Ama içime sinmeyen şeyler vardı. Sıfır atığı sadece gezegenimiz için değil kendi sağlığım için de yapmak istiyordum. Yani plastik kesme tahtasında doğradığım şeyleri plastik kaplarda yıkayıp, plastik gereçlerle karıştırmak sonra da plastik saklama kaplarında tutmak bana çok yanlış geliyordu. Her ne kadar bakanlık onaylı sağlıklı ürün oldukları iddia edilse de oturmayan bir şeyler söz konusuydu.

Bu borç harç arasında bi anda, Ahmet’in göreve gittiği bir pazar sabahı, saat 6.00 sularında kafamda bir ampul yandı ve bana dedi ki; “bu isteklerini hep erteledin, borç kapansın yaparım dedin. Ama hep bunlara bakmak için avm gezdin, bunları almadın gittin başka şeyler alarak kendini tatmin etmeye çalıştın. Silkelen ve kendine gel. Ya şimdi al alacaklarını ya da kendine güveniyorsan borçlarını tamaman kapat, sonra al”. Çok haklısın dedim ve kendime hemen bir sıfır atık listesi yaptım. Elimdeki bir çok plastik ürünü doğal malzeme olanlarla değiştirmem anlamına gelen bu süreçe başlamaya karar verdim ve tek bir günde -ileride bir yazıda sizlere göstereceğim- bir çok sıfır atık ürüne yatırım yaptım. Aldım demiyorum çünkü bunlar çok uzun süreli kullanıma yönelik ürünler, bu nedenle yatırım gözüyle bakıyorum.

Evet, neyse, ne diyorduk? Bu borçlar kapanmalı. Sıfır atık yatırımımı da yaptım. Ve kendime kurallar belirlemeye başladım. Paramı çar çur edemem, önce bankalara olan borçlarımı kapatacağım sonra da kendime olan borçları. Bu da ne şimdi derseniz, aslında birikmiş olması gereken, beton satışı, telefon satışı, giysi satışı gibi yollarla elde ettiğim bir miktar para vardı ve ben bunları sonra yerine koyarım diyerek harcadım, daha doğrusu kredi kartı borcuma yatırdım. Yani kendime açıkça borçluyum. Dediğim gibi önce bankalara, sonra kendime borcumu kapatmalıyım. Daha sonra da gelirimin %30unu birikime, %20sini ev harcamalarına, %50sini ise kendi ihtiyaçlarıma harcamaya karar verdim.

Peki benim ihtiyaçlarım nelerdi? Kesinlikle abur cuburlar değil! Bunu düşünürken dedim ki kendime “kızım Ceren, sen ya bu işi toptan yaparsın, ve borçtan kiloya her fazlalığından kurtulursun, ya da parça parça yapayım derken kendini oyalarsın” o zaman sağlıklı yaşama da geri dönüyorum diye karar aldım. Son zamanlarda çok fazla abur cubur yedim, az spor yaptım. Bu artık böyle devam edemez. Böylece bu bir yıllık kararlara daha fazla spor, sıfır abur cubur ve mümkünse yoga da dahil oldu. Bir de düzenli sabah akşam ve haftalık rutinde cilt-saç-tırnak bakımını da ekledik mi tamamdır bu iş 🙂

Evde çok fazla kitap var. Hepsi de istenerek alınmış kitaplar ve yılda 20 tane okusam bir 6-7 yıl beni idare edecek miktarda. Bu nedenle aşşşırı merak etmediğim kitapları da almama kararı aldım. İstisna olanları ise mümkünse e-kitap olarak alacağım. Oldukça fazla giysim var, üstelik sürekli evde oturuyorum. Bir şeylerin tamir edilemeyecek kadar zarar görmesi haricinde giysiye de para yatırmak yok öyleyse. Kozmetiklere gelirsek; yeteri kadar makyaj ürünüm ve cilt bakım ürünüm var. Temel kullandıklarımın bitmesi durumunda yenilenmesi hariç bu alanda da alışveriş yok o zaman. Tabi kendi yapacağım bakım ve temizlik ürünlerinin hammaddeleri bu kuralın dışında.

Bir de dedim ki her ay eğer blogda okurlara bunun hesabını verirsem, ben çok sağlam motive olurum. Hatta belki 2 haftayı içeren, bu konulardaki deneyimlerimi anlatan bir günlük de tutarım burada. Her ayın başında planlarımı, her ayın sonunda ise aylık değerlendirmeyi yapmak, hedeflerimin (kilo, yağ oranı, birikim, borçlar vs) %kaçını tamamlamışım anlatmak hem bana motivasyon sağlar, hem de belki birilerine fikir verir dedim.

O zaman 1 Nisan 2019 tarihinde şu aşağıdaki kurallarla yaşamaya başlıyorum. Gazam mübarek olsun!

Alışverişsiz, minimalist, sıfır atık, sağlıklı ve borçsuz yaşam kuralları

• 1 sene boyunca temel ve acil ihtiyaçlar dışında alışveriş yapmak yok (kitap, giysi, dışarıda yemek yok.)

• 1 sene boyunca abur cubur yok

• Her gün ya spor ya da min 10.000 adım

• Her gün/hafta düzenli cilt, saç, tırnak bakımı yapılacak

• Paketli yiyecek alışverişini azalt

• Götürebildiğin her yere yiyeceğinle git

• Borç kapanasıya kadar gelirin %80i borç kapatmaya gidecek

• Borç kapanınca dolap, beton ve telefon satışlarından elde edilen para yerine konacak.

• Borç kapatılınca adios premium kart kapatılacak

• Borcu kapanıp para ayrıldıktan sonra her ay gelirin %30u birikime gidecek, %20si ev için harcanacak, %50si ise ihtiyaçlara, ihtiyaçlar nakit olacak, kredi kartındakiler hemen kapanacak.

• Temizlik ve bakım malzemeleri evde yapılacak

• Her ay gelir gider hesabı blogda yayınlanacak

• 15 günde bir 2 haftalık deneyim günlüğü yazılacak

• Her ay min 2 kitap bitecek

İzinli alışveriş listesi

• biten kozmetikler

• İlaçlar

• Temizlik ve bakım ürünleri için malzeme

• Sıfır atığa yönelik ihtiyaç duyulan yatırım malzemeleri

• Kışlık düz bot

• Yağmurluk

• Sevdiklere hediye

• Tez için basılacaklar

1 Comment

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s