Arıları Korumanın ve Gıda Güvenliğini Sağlamanın 10 Yolu

Arılar tozlaştırıcı türler, dolayısıyla da gıda üretimini destekleyici rol oynayan canlılar arasında en büyük sınıfa sahip türlerdir. Ama iklim değişikliğiyle artan sıcaklıklar, sentetik tarım zehirleri, yoğun tarım uygulamaları bu minik çalışkan türün habitatının yok olmasına sebep olur. Dolayısıyla, yaptığımızı düzeltmek, gıdalarımızı da koruyabilmek adına arıları korumamız gerekiyor. Bu yazıda bunun 10 yolunu ele alacağız.

Tozlaştırıcı çiçek polenini bitkinin erkek organından dişi organına taşıyan hayvanlara verilen genel isimdir. Arılar yiyecek olarak polen toplamak amacıyla bitkide bitkiye geçmektedir. Bacaklarındaki keselerde ve tüylerinde topladıkları polenlerle bitkilerin tozlaşarak üremelerini sağlarlar.

Arılar var olan tek polen taşıyıcılar değildir. Kuşlar, yarasalar, kelebekler, güveler, sinekler, böcekler ve eşekarısı da tozlayıcıdır. Ancak arılar, dünyadaki yabani çiçekli bitki türlerinin %90’ından ve küresel gıda mahsullerinin yaklaşık %75’inden sorumlu tozlaştırıcılar oldukları için gıda sisteminde önemli bir rol oynarlar. Arıların tozlaşma hizmetlerinin küresel ekonomiye yıllık mali katkısının  577 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Bu yüzden, dünyanın arı popülasyonu çökerse, her yıl yüz milyonlarca dolar değerindeki gıda ürünleri de yok oluacağı ve ailelerin ve toplulukların sağlığı ve refahı zarar göreceği öngörüsü hiç de arkası boş bir öngörü değil.

Arılar olmasaydı, çiftçiler ve birincil üreticilerin elma, balkabağı, badem, avokado, salatalık ve brokoli gibi temel gıda ürünlerini elle polenlemeleri (pahalı ve zaman alıcı bir iş) zorunda kalacaklardı. Arı uzmanları Athol ve Skaidra Craig’in yazdığı ‘ Doğanın Hediyeleri ‘ kitabına göre , eğer arılar olmasaydı, bal ve polen kıt ve pahalı olacaktı ve bu da ailelerin beslenme seçeneklerini kısıtlayacaktı. Ayrıca, kertenkele, kuş ve böcek gibi arılardan önce yaşayan hayvanlar da besin kaynağından mahrum kalacaktı. Yani, bu hayati tozlaştırıcılar korunmadığı takdirde tüm gıda sistemi risk altında diyebiliriz.

Arılar nasıl korunur ve beslenir?

Sürdürülebilir arı popülasyonlarını desteklemeye yardımcı olabileceğimiz 10 yol:

  • Çim dikmek yerine park ve bahçelerde arıların sevdiği bitkilere yer vererek uygun arı yaşam alanları yaratmak,
  • Arı otelleri veya bir arı yuvası inşa etmek. Ya da arıların barınabilmesi için (özellikle yerleşik kentsel alanlarda) içi boş dallar bırakmak,
  • Bahçeleri ayçiçeği, lavanta, kadife çiçeği gibi arıları ziyarete teşvik edecek çekici bitki ve çalılarla doldurmak,
  • Otların, sebzelerin ve bitkilerini bir kısmının yabani olmasına ve çiçek açmasına izin vermek; (bu, arıları bahçelere girmeye teşvik eder),
  • Sentetik bitki zehri ve kimyasal gübrelerin kullanımından kaçınmak ve yerine kimyasallardan arındırılmış, organik bir bahçe sağlamak,
  • Arıların sıcak günlerde su içebilmesi için pencere pervazında, bahçelerde veya balkonda sığ su tabakları bırakmak,
  • Ballarını satın alarak yerel arıcılara ve profesyonel arıcılara destek olmak,
  • Bilgi, kaynak ve makale paylaşarak sosyal ağlarınızı arıların önemi konusunda eğitmek,
  • Arıcılığı bir hobi olarak yapmak veya bir arıcıyı varsa mülkünüzde arı kutuları ve kovanlar depolaması için davet etmek ve
  • arkadaşlarınızı ve ailenizi de aynısını yapmaya veya en azından onları arı bahçeleri kurmaya teşvik etmek..

Sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek, insanlığın ekosistemdeki diğer türlerle uyum içinde çalışmasını gerektiriyor. Arılar gıda sistemimiz için hayati öneme sahip olduğundan, onları korumaya çalışmak hepimizin yararına. Sürdürülebilir gıda sistemi kurmak istiyorsak, birlikte çalıştığımız bu minik çalışkan canlılara sahip çıkmamız gerekiyor.

Yorum bırakın